27 Eylül 2008 Cumartesi
25 Eylül 2008 Perşembe
Yağmur
Nihayet sonbahar yağmaya başladı ruhumuza, bir dua gibi pencerelerde yağmur, damarlarımızda küllenmiş tanıdık bir tutkuyu kıvılcımlandırıyor. Şiir bahçedeki yaprak yağmuruyla uyanıyor yaz uykusundan. Yağmurlarla gelen mısralar, ansızın geceye sızıp can suyu veriyor kurak ruhlarımıza....
Can.D.
23 Eylül 2008 Salı
Lambalar
Kadınlar hayattan ne bekler?
Teypte eski bir Cohen şarkısı:
'Yolumu gözleyen bir kadını terk ettim / karşılaştık bir süre sonra /‘Gözlerinin feri sönmüş’ dedi bana: / ‘Aşkım, ne oldu sana? ’/Böyle gerçeği söyleyince / ben de doğru söylemeye çalıştım ona /‘Senin güzelliğine ne olduysa’ dedim, / ‘benim gözlerime de o oldu’.
8 - 10 dizeye sıkışmış hazin bir aşk hikayesi... Buruk; kırılmış oyuncaklar kadar... Ve yenik; 'keşke'li cümleler gibi... Bu sözcüğü kaç konuşmanızın başına eklemişseniz onca ıskalamışsınızdır hayatı...
Dört mevsimlik bir sene olsa ömür, 'keşke', onun güzüne denk gelir. Hepten vazgeçmek için erkendir, telafi etmek için geç...
Mağlubiyetin takısıdır 'keşke'... Kaçırılmış fırsatların, bastırılmış duyguların, harcanmış hayatların, boşa yaşanmış ya da hakkıyla yaşanamamış yılların, gecikmiş itirafların ağıtıdır.
Çarpılıp çıkılmış bir kapıda, yazılıp yollanmamış bir mektupta, göz yumulmuş bir haksızlıkta, vakit varken öpülmemiş bir elde, dilin ucuna gelip ertelenmiş bir sözdedir.
Feri sönmüş bir çift gözde ya da yitip gitmiş bir güzelliğin ardından iç çekişte...
'Yolunu gözlemeseydim', 'öyle demeseydim', 'terk edip gitmeseydim', 'en güzel yıllarımı vermeseydim' diye diye sızlanır gider.
'Keşke'nin panzehiri 'iyi ki'dir. İlki ne kadar pısırıksa, ikinci o denli yiğittir.
'Keşke', çoğunlukla bir 'ahhöla kopup gelir ciğerden... esefler, hayıflanmalar, yerinmeler sürükler peşinden...
'İyi ki' ise, muzaffer bir 'ohhöla büyür; cüretiyle övünür.
'Keşke'li cümlelerde nasıl yaşanmamışlığın, yarım kalmışlığın o ezik tuzu kuruluğu varsa, 'iyi ki'lilerde de göze alabilmişliğin, riske girebilmişliğin, tadına varabilmişliğin mağrur yaraları kanar.
Okulu hiç kırmamışsınızdır, sinemada öpüşmemişsinizdir; dokundurtmamışsınızdır kendinize, bir kez olsun gemileri yakmamışsınızdır.
Konuşmanız gerektiğinde susmuş, koşacağınız zaman durmuş, sarılacağınız yerde kopmuşsunuzdur.
Bir insana, bir işe, bir davaya ömrünüzü adamışsınızdır. O insanın, o işin, o davanın, bunu hak etmediğini sezmenin hayal kırıklığındadır 'keşke'...
'Şimdiki aklım olsaydı' dövünmesindedir. Geriye dönüp baktığınızda, ayıplara, yasaklara, korkulara, tabulara feda edilmiş, 'Ne derler'e kurban verilmiş, son kullanma tarihi geçmiş bir yığın haz, bilinçaltından el sallar.
'Keşke'cilerin hayatı, kasvetli bir pişmanlıklar mezarlığıdır.
'İyi ki' öyle mi ya! ...
Onda, yara bere içinde de olsa, yana yana, ama doyasıya yaşamış olmanın iç huzuru ve haklı gururu haykırır.
'İyi ki'lerinizi toplayın bugün ve 'keşke'lerinizden çıkartın. Fazlaysa kardasınız demektir.
Aldırmayın yüreğinizdeki kramplara, mahzun hatıralara... Rüzgarlarla koştunuz ya...
'Keşke'leriniz, 'iyi ki'lerden çoksa... Telafi için elinizi çabuk tutun. Tutun ki, yolunuzu gözlerken terk ettiğinizle bir gün yeniden karşılaştığınızda siz susarken, feri sönen gözleriniz 'keşke' diye nemlenmesin...
Can Dündar
'Yolumu gözleyen bir kadını terk ettim / karşılaştık bir süre sonra /‘Gözlerinin feri sönmüş’ dedi bana: / ‘Aşkım, ne oldu sana? ’/Böyle gerçeği söyleyince / ben de doğru söylemeye çalıştım ona /‘Senin güzelliğine ne olduysa’ dedim, / ‘benim gözlerime de o oldu’.
8 - 10 dizeye sıkışmış hazin bir aşk hikayesi... Buruk; kırılmış oyuncaklar kadar... Ve yenik; 'keşke'li cümleler gibi... Bu sözcüğü kaç konuşmanızın başına eklemişseniz onca ıskalamışsınızdır hayatı...
Dört mevsimlik bir sene olsa ömür, 'keşke', onun güzüne denk gelir. Hepten vazgeçmek için erkendir, telafi etmek için geç...
Mağlubiyetin takısıdır 'keşke'... Kaçırılmış fırsatların, bastırılmış duyguların, harcanmış hayatların, boşa yaşanmış ya da hakkıyla yaşanamamış yılların, gecikmiş itirafların ağıtıdır.
Çarpılıp çıkılmış bir kapıda, yazılıp yollanmamış bir mektupta, göz yumulmuş bir haksızlıkta, vakit varken öpülmemiş bir elde, dilin ucuna gelip ertelenmiş bir sözdedir.
Feri sönmüş bir çift gözde ya da yitip gitmiş bir güzelliğin ardından iç çekişte...
'Yolunu gözlemeseydim', 'öyle demeseydim', 'terk edip gitmeseydim', 'en güzel yıllarımı vermeseydim' diye diye sızlanır gider.
'Keşke'nin panzehiri 'iyi ki'dir. İlki ne kadar pısırıksa, ikinci o denli yiğittir.
'Keşke', çoğunlukla bir 'ahhöla kopup gelir ciğerden... esefler, hayıflanmalar, yerinmeler sürükler peşinden...
'İyi ki' ise, muzaffer bir 'ohhöla büyür; cüretiyle övünür.
'Keşke'li cümlelerde nasıl yaşanmamışlığın, yarım kalmışlığın o ezik tuzu kuruluğu varsa, 'iyi ki'lilerde de göze alabilmişliğin, riske girebilmişliğin, tadına varabilmişliğin mağrur yaraları kanar.
Okulu hiç kırmamışsınızdır, sinemada öpüşmemişsinizdir; dokundurtmamışsınızdır kendinize, bir kez olsun gemileri yakmamışsınızdır.
Konuşmanız gerektiğinde susmuş, koşacağınız zaman durmuş, sarılacağınız yerde kopmuşsunuzdur.
Bir insana, bir işe, bir davaya ömrünüzü adamışsınızdır. O insanın, o işin, o davanın, bunu hak etmediğini sezmenin hayal kırıklığındadır 'keşke'...
'Şimdiki aklım olsaydı' dövünmesindedir. Geriye dönüp baktığınızda, ayıplara, yasaklara, korkulara, tabulara feda edilmiş, 'Ne derler'e kurban verilmiş, son kullanma tarihi geçmiş bir yığın haz, bilinçaltından el sallar.
'Keşke'cilerin hayatı, kasvetli bir pişmanlıklar mezarlığıdır.
'İyi ki' öyle mi ya! ...
Onda, yara bere içinde de olsa, yana yana, ama doyasıya yaşamış olmanın iç huzuru ve haklı gururu haykırır.
'İyi ki'lerinizi toplayın bugün ve 'keşke'lerinizden çıkartın. Fazlaysa kardasınız demektir.
Aldırmayın yüreğinizdeki kramplara, mahzun hatıralara... Rüzgarlarla koştunuz ya...
'Keşke'leriniz, 'iyi ki'lerden çoksa... Telafi için elinizi çabuk tutun. Tutun ki, yolunuzu gözlerken terk ettiğinizle bir gün yeniden karşılaştığınızda siz susarken, feri sönen gözleriniz 'keşke' diye nemlenmesin...
Can Dündar
22 Eylül 2008 Pazartesi
SOBE
Duru ve annesi beni sobelemiş,neyse sorular az ve kolaymış....Bende Pınar'ı sobeliyorum....
EBE-SOBE![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjExXQFI3IOHkzVJ0aDznsEziIVKtQC07KSsHgajj-3bnFTjSbEcM9CIlD8YPM9sVMHfgMgrSgyod5ltRgSHrO-5e1rkog-tlVq_-rAtKe8KByArYkVmJz0zYHm-UAGScY2eQ32OgDoD3M/s320/Page1.jpg)
İsminiz?
Sibel
Nerelisiniz?
İstanbul
Yaşadığınız Yer?
İstanbul
Mesleğiniz?
Bankacıyım
Hobileriniz?
En çok internette dolaşmayı değişik ve renkli şeyleri incelemeyi severim.
Çoğu zaman evde kalıp,bir aşk romanı alıp onu bitirinceye kadar okumayı isterim
bazen yaparım da...
Evli misiniz?
Değilim
Kaç Çocuğunuz Var?
Yok.Ama olsun canımdan çok sevdiğim yeğenim BERK var
En Sevdiğiniz Yemek?
Patates kızartması üzerine yoğurt dökülmüş olacak..
En Sevdiğiniz Tatlı?
Çukulata
Sevdiğiniz Müzik Türü?
Slow ve tam tezatı olan elektronik..George Michael 'a aşıktım gece gündüz dinlerdim ama hakkında söylentiler var :)
Nerelere Gitmek İstersiniz?
En çok Paris ve Disneyland
EBE-SOBE
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjExXQFI3IOHkzVJ0aDznsEziIVKtQC07KSsHgajj-3bnFTjSbEcM9CIlD8YPM9sVMHfgMgrSgyod5ltRgSHrO-5e1rkog-tlVq_-rAtKe8KByArYkVmJz0zYHm-UAGScY2eQ32OgDoD3M/s320/Page1.jpg)
İsminiz?
Sibel
Nerelisiniz?
İstanbul
Yaşadığınız Yer?
İstanbul
Mesleğiniz?
Bankacıyım
Hobileriniz?
En çok internette dolaşmayı değişik ve renkli şeyleri incelemeyi severim.
Çoğu zaman evde kalıp,bir aşk romanı alıp onu bitirinceye kadar okumayı isterim
bazen yaparım da...
Evli misiniz?
Değilim
Kaç Çocuğunuz Var?
Yok.Ama olsun canımdan çok sevdiğim yeğenim BERK var
En Sevdiğiniz Yemek?
Patates kızartması üzerine yoğurt dökülmüş olacak..
En Sevdiğiniz Tatlı?
Çukulata
Sevdiğiniz Müzik Türü?
Slow ve tam tezatı olan elektronik..George Michael 'a aşıktım gece gündüz dinlerdim ama hakkında söylentiler var :)
Nerelere Gitmek İstersiniz?
En çok Paris ve Disneyland
21 Eylül 2008 Pazar
Ahşap kitaplar
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjzKFJMbXh7_DmzuomDP4g_Nj2E5rhyxVVav5Uynnske-xSRuC_my4brumNcBwPuhfeMX9n4dE75St6cFxL9VfQGf-kdMaKLB7wbxVWzh-ovFAJOFDmGGQxFq4oLYurIAvkDHYuTPPdCpA/s400/kitapana.jpg)
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjOLyMCvuW4AIt2oFvV3StNjdqIOHkbiqSL65myHDosb7aHzXh8aRUFZ4k1-DX6qRa61wrVdtTX5fGgoyC2ov9n_aI4RKPJrbGA2LHznF1idYdhJUT9C0mRNOkfeWSZ108uxEejhJtuU9M/s320/k2-3sayfa.jpg)
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhcUPcq35PgJ79PI6HTL8c7klcojYzoO_vNSe00hOjbIGc2vMeGCTiuOsrr-f1UHHNHfFTFUc2e5U71jO7vhYlKlvdBLrEK2UdlnJgl9usCoFdx10eKDHtDtwM6gyCe5vpo2U1wzB7x8XE/s320/k-sayfa4-5.jpg)
19 Eylül 2008 Cuma
Nice Yıllara
15 Eylül 2008 Pazartesi
Ahşap Oyuncaklar
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiS_khqjDKqp3GgsRj0Q_ZV7BeZtjdedTfBDUP3akgn_wrWnLSEQ7dCF5vIbyZJ8bxoqIOlR0mrQDRUBt2uMiWBzy5F1gHpMJ0rHjmswciaNvlXJQXd8_cLabbEMMehKYRuG5SJ52k435c/s400/Page2.bmp)
Doğal, kimyasal madde içermeyen tahta oyuncaklar hem çok güzel hemde sağlıklı...Internet üzerinden almayı düşünenler e-bebek, oyuncak ev, sihirli oyuncak ve hepsiburada, leonordini adreslerinden alabilirler....
Ben daha almadım :) ama özellikle sağ üst köşedeki zaylafon muş adı !
onda gözüm kaldı .... Berk büyüse de alsam bende oynasam :)
13 Eylül 2008 Cumartesi
Doğumgünü Pastası
11 Eylül 2008 Perşembe
Güzel İstanbul
8 Eylül 2008 Pazartesi
4 Eylül 2008 Perşembe
Berk 'e yeni ciciler
3 Eylül 2008 Çarşamba
1 Eylül 2008 Pazartesi
Sevginin adı
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)